Dini bilgiler

DİNİMİZİSLAMTR-Dinimiz Hakkında Herşey...

dini sualler

İslam Dini
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

Sual: (Engelliye acımayın, sevgi gösterin) veya (Acırsan acınacak hale düşersin) deniyor. Bu yanlış değil mi?
CEVAP
Acımayı, böyle öcü gibi göstermek kadar büyük yanlış olmaz. Acımak, merhamet etmek şefkat göstermek demektir. Allahü teâlânın esma-i hüsnasındaki Rahman, Rahim, Rauf gibi isimlerinin anlamı, merhamet eden, acıyan, şefkat gösteren demektir. Bir âyet-i kerime meali:
(Allah çok acıyıcı, çok merhamet sahibidir.) [Furkan 70]

Erham-ür-rahimin, demek de, merhametlilerin en merhametlisi, acıyanların en çok acıyanı demektir.

Allahü teâlâ Eshab-ı kiramı, (Birbirine acır) diye övüyor. (Feth 29)

Acımanın zıttı acımazsızlık, gaddarlık, zulüm, merhametsiz ve katı kalbli olmak demektir. Sanki acımayın demek, zulmedin demek gibi bir şey oluyor. Acımayın, vurun der gibi.

Acımak imanın şartıdır. Peygamber efendimizin acıması çoktu. Tasavvuf, herkese acımak demektir. Acıyan kimse, başkalarına dert, felaket gelmesinden üzülür, herkesin sıkıntıdan kurtulmasına çalışır. Kâfir mümin herkese, hatta bütün hayvanlara merhamet etmek gerekir. Peygamber efendimiz,(Merhametli olmayanın, acımayanın imanı olmaz) buyurunca, Eshab-ı kiram, (Ya Resulallah, hepimiz merhametliyiz) dediklerinde, (Bir arkadaşa merhamet kâfi değildir. Bütün mahlûkata merhametli olmak gerekir) buyurdu. (Taberani)
Devamını oku »

 

Sual: İyilik yapmak ve yapılan iyiliği hatırlatmak günah olur mu?
CEVAP
İyilik yapmak değil, hatırlatmak maskesi altında yapılan iyiliği başa kakmak günahtır. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Allahü teâlâ şu üç kişinin yüzüne bakmaz, onlar için acıklı bir azap vardır:
1- Eteklerini yerde sürüyerek yürüyen kibirli kimse,
2- Verdiği bir şeyi başa kakan kimse,
3- Yalan yere yeminle malını satan kimse.)
 [Müslim, Nesai]

(Allahü teâlâ, kıyamette, şu dört kişiye, rahmetle nazar etmez:
1- Ana babasına âsi olan,
2- Ettiği iyiliği başa kakan,
3- Devamlı içki içen,
4- Kaderi inkâr eden.) 
[İ. Adiy]

(Allahü teâlâ şu üç kimseye buğzeder:
1- Başa kakana,
2- Kibirlenene,
3- Çok yemin eden esnafa
.) [Hâkim]

Devamını oku »

 
Sual: Kırk Müslüman, kötü bir kimse için, iyi diye şahitlik yapsa, Allah’ın, o kötü kimseyi affettiği doğru mudur? Bir de, iyiler arasında bulunan kötüyü de affeder mi?
CEVAP
Evet. O mümin, kötü olsa da, şahitler bu iyidir derse, Allahü teâlâ onları mahcup etmez, onun kötü işlerini bildiği halde, sırf Müslümanların iyi demesinden dolayı affeder. O halde, iyi arkadaşlarımızı çoğaltalım ve iyilerle beraber olmaya çalışalım! Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Bir Müslüman’ın iyiliğine dört Müslüman şahitlik ederse, Allahü teâlâ onu Cennete koyar.)
[Buhari]

 

(Bir Müslüman’ın iyi olduğuna dört komşusu şahitlik ederse, Allahü teâlâ, “Ben sizin şahitliğinizi kabul ettim. Onun bilmediğiniz [kötü] şeylerini de affettim” buyurur.) [Ebu Ya’la]

(Bir müminin cenazesinde, kırk Müslüman bulunursa, Allahü teâlâ o kırk kişiyi bu Müslümana şefaatçi kılar.) [Müslim]

(Kırk kişi bir cemaattir. Bir ölüye dua ederlerse Allahü teâlâ, o ölüyü affeder.) [Buhari]
Devamını oku »

 

Sual: Akrabayı ziyarete gitmemek, günah mıdır?
CEVAP
Yakınlarından münasebeti kesmek büyük günahtır. Erkek ve kadın zi rahm-i mahrem akrabayı ziyaret etmek vaciptir. Amca kızı gibi mahrem olmayan akrabayı ziyaret vacip değildir. (Berika)

[Zi rahm-i mahrem demek, erkek için anne, bacı, hala, teyze gibi, kadın için, baba, kardeş amca, dayı gibi evlenmesi haram olanlar demektir.]

Evlenilmesi haram olan salih akrabayı ziyaret vacip; terki büyük günahtır. Hiç değilse, selamla, mektupla gönüllerini alarak bu günahtan kurtulmalıdır. Mektupla, sözle veya para ile yardımın zamanı, miktarı yoktur. Lüzum ve imkana göre yapılır. (Hadika)

Sıla-i rahm, akrabayı ziyaret etmek demektir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allah’a ve Kıyamet gününe inanan sıla-i rahm etsin!) [Buhari]

(Sıla-i rahmi kesen, Cennete girmez.) [Buhari]

(Allahü teâlâ buyuruyor ki, “Ben Rahmanım, rahmi yarattım, ona kendi ismimden isim verdim. Akrabasını gözeteni gözetirim. İlgisini kesenle de ilgiyi keserim.”) 
[Buhari]
Devamını oku »

 

Sual: Emr-i vaki ile birine bir şey yaptırmak uygun olur mu?
CEVAP
Emr-i vaki yapmak, bir işi oldu bittiye getirmek, karşı tarafı mecbur bırakarak, yapacağı işi onaylatmak demektir. Emr-i vaki yapılan kişi, o işten razı olmasa bile, kendisini o işi onaylamak zorunda hisseder. Hele emr-i vaki âmire yapılırsa, hiç uygun olmaz. Emr-i vaki olabilecek işlere birkaç örnek verelim:

1- Yolculuk için bilet alıp, (Şu iş için memlekete gitmek zorundayım. Bileti de aldım. Eğer izin verirseniz, memlekete gideceğim) demek.

2- Biri ile evlenmeye kesin karar verip, gerekli hazırlıkları da yaptıktan sonra, danışması gereken büyüğüne gidip de, (Falanca ile evlenmemiz gerekiyor. Siz de uygun görürseniz muradıma kavuşmak istiyorum) demek.

3- El öptürmeyen birisinin zorla elini öpmek.

4- İnternet üzerinde online olduğunu gördüğümüz ve meşgul olduğunu bildiğimiz bir büyüğümüze selam verip hal hatır sormak da emr-i vakiye girer. Onun zamanını çalmış oluruz. Bir şey sormamız gerekiyorsa, acil değilse mail ile sormalı, müsait olunca zaten cevap verir.

5- Bir kitabı yazıp âmirine, bastırayım mı demek. Bunun yerine, şu konuları içeren bir kitap hazırlamak uygun olur mu diye sormak gerekir. İzin almadan kitabı hazırladıktan sonra sormak, emr-i vakiye girer.
Devamını oku »

 

 

 

 

72 ziyaretçikişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol